Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | metal kutu | metal box i. | ||
I'm strong enough to carry those heavy metal boxes. Şu ağır metal kutuları taşıyacak kadar güçlüyüm. More Sentences |
||||
Food Engineering | ||||
Gıda | metal kutu | can i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | (plaser madenciliğinde) metal ayrıştırmada kullanılan yuvarlak sığ kutu | pan i. |
Genel | prince albert tütünü konan metal kutu | prince albert can i. |
Technical | ||
Teknik | değerli belge veya para saklamak için kullanılan dayanıklı metal kutu veya kasa | coffer i. |
Teknik | saatin ana yayını çevreleyen düz ve silindirik metal kutu | hub i. |
Botanic | ||
Botanik | botanik örneklerin taşındığı metal kutu | vasculum i. |
Theater | ||
Theater | teleskopik bir boruya monte edilerek veya çıtaya asılarak kullanılan, önü açık metal bir kutu içinde 1000 wattlık bir ampulden oluşan bir ışık | olivet i. |